COVID-19 vs Tiyatro

Türkiye’de ilk koronavirüs (COVID-19) tanısının konulduğu 11 Mart 2020 tarihinden çok kısa bir süre geçti. Önemli ve kritik kararlar alındı, okullar tatil edildi ve başta belediyeler olmak üzere birçok kamu kurumuna ait etkinlikler art arda tedbir amaçlı olarak iptal edildi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından bugün itibarıyla Nisan 2020 sonuna kadar yapılacak olan tüm etkinliklerin toplum sağlığı açısından tehdit oluşturmaması adına ertelendiği duyuruldu. Bu açıklama domino etkisi yaratarak özel sahnelerin iptal duyuruları ile devam etti.

Burada alınan kararlar oldukça yerinde ve neden iptaller söz konusu şeklinde bir düşünceye ne tiyatroseverlerin ne de tiyatroların sahip olduğunu düşünmüyorum. Olaya seyirci tarafından bakarsak evde geçireceğimiz konforlu bir süre hayatlarımıza eklendi ve iptal nedeniyle bilet ücretleri hesaplarımıza iletilecek.

Peki tiyatrolar ne âlemde?

Her yıl Ekim ayında perdelerini açan tiyatrolar için Mart ayı oldukça önemli. 27 Mart Dünya Tiyatro Günü ile birlikte Mart ayı her zaman sahne ile seyircinin bütünleştiği bir zaman olmuştur. Burada en kıymetli zaman diliminin virüs salgınına kurban gitmesi ise en temelde bilet ücretleri ile ayakta kalmaya çalışan tiyatroların canını bir süre yakacak gibi duruyor. Birçok tiyatro Mart ayı için kepenk kapattı ve Nisan ayı için öngörülebilir bir durum yok.

Kişisel kanaatim insanların temkinli davranarak iptaller sonrası için bir süre daha topluluk faaliyetlerinden uzak duracakları yönünde. En kötü senaryoda ise bu sezon için tiyatro ve kültür sanat etkinlikleri sonlandı diyebiliriz.

Biz tiyatroseverler hiç değilse iptal edilen tiyatro ya da etkinlikler için ücret iadesi almayıp onlara destek olabiliriz, bu ilk kez benim aklıma gelmedi ve birçok tiyatrosever aynı fikirde biliyorum. Tiyatrolar ya da diğer kurumlar için maddi destek talebinde bulunmak çoğu zaman ülkemiz sınırlarında dilencilik olarak algılanıyor olsa da gerektiğinde daha fazlasını da yapabilmemiz gerekiyor. Zira birkaç “deli” çıkıp tiyatro yapmasa çok sınırlı sayıda penceremiz ve tatsız bir seyir deneyimimiz olurdu.

Umarım tiyatrolar bu kriz dönemini sanat ve finansal yapılarını sağlamlaştırma adına düşünerek geçirirler.

Birçok tiyatronun şu sıralar kurdukları cümlelerin sonunda olduğu gibi, sağlıklı günlerde görüşmek dileğiyle.