DD:S2E10 Fadik Sevin Atasoy, Muse, Oyunun Yazımı ve Çevirisi, Tek Kişilik Müzikal
Fadik Sevin Atasoy ile gerçekleştirdiğimiz bu yayında oyuncunun içine doğduğu sanat ortamından Amerika’daki deneyimlerine, İngilizce olarak kaleme aldığı Muse oyunu ve sonrasındaki çeviri süreci ile bu oyunun hem Türkçe hem de İngilizce dillerinde birçok ülkede sahnelenmesine değin pek çok konuda konuştuk. Sohbetimizde sorduğumuz sorular şunlardı:
İçine doğduğunuz dünya, yetiştiğiniz ortam meslek seçiminizi doğrudan etkiledi mi?
DTCF’de İtalyan Dili ve Edebiyatı okurken Bilkent Tiyatro’ya evrilen karar verme sürecini merak ediyorum. O süreç nasıl gelişti?
Bilkent özelinde konuşacak olursak elbette Türkiye Tiyatrosu’ndaki yeri yadsınamaz fakat sizin için hem lisans hem de yüksek lisans eğitimini dereceyle tamamladığınız Bilkent Tiyatro Bölümünün yeri nedir?
Şimdi de Türkiye’den Amerika’ya uzanan yolculuğunuza geçelim ve 2008 yılında kuruluşunda yer aldığınız Türk-Amerikan Sanat Topluluğu’nun öyküsünü dinleyelim.
Son zamanlarda çok ses getiren Muse oyunundan söz edelim istiyorum. Sizi bu oyunu yazmaya iten şey neydi?
Muse’daki kadın karakterleri neye göre seçtiniz? Bunu şu yüzden merak ediyorum:
Kadının toplumdaki göz ardı edilen değeri ve bu meselenin alışılagelmişin dışında evrensel değer taşıyan kadın figürleri üzerinden anlatılmış olması çok ilgi çekici. Siz bu kadınları neye göre seçtiniz?
Muse oyununu orijinalde İngilizce kaleme aldınız. Oyun İngilizce ve Türkçe olarak birbirinden farklı mı? Ne kadar benziyor ve ne kadar ayrışıyorlar birbirlerinden?
Muse’dan sonraki hedefiniz nedir?
Dördüncü Duvar’ı oyun yazdığınız süreçte nasıl ele alıyorsunuz? Dördüncü Duvar sizin için neyi ifade ediyor?
Son olarak yıllardır Amerika’da yaşayan bir Türk sanatçı olarak ayrıca İngiltere, Fransa, Rusya, Bulgaristan gibi ülkelerde aldığınız tiyatro eğitimlerini de düşünerek Türkiye’deki tiyatroya dair neler söylemek istersiniz, yolun neresindeyiz sizce?
Keyifli sohbeti için Fadik Sevin Atasoy’a teşekkür ederiz.