DD:S7E5 Gökhan Kutum, "Şarlo", "Dr. Jekyll ile Bay Hyde" ve Sorgulaması Devam Eden Karakterler

Gökhan Kutum ile zamanında izlediği ‘Komşu Köyün Delisi’ oyunuyla başlayan tiyatro yapma kararından başlayarak “orası bi’ buluşma noktası” diye tanımladığı tiyatronun konservatuvar yıllarından bugüne kendisi için ne anlama geldiğine; son yıllarda adından sıkça söz ettirdiği ‘Dr Jekyll ile Bay Hyde’ oyununa ve hayalindeki yeni oyun projelerine dair keyifli bi’ söyleşi gerçekleştirdik.

1.   2018 yılında Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’ndan mezun oldun fakat ben daha önceye gidelim ve seni tiyatro okumaya sürükleyen o anları/anıları konuşarak başlayalım isterim.

2.   Oyuncudan önce bir seyirci olarak “görmek, duymak, hissetmek” ihtiyacıyla sen tiyatroda nasıl bi’ anlam arıyorsun merak ediyorum.

3.   Tiyatro dediğimiz kolektif bi’ emeğin sahnede can bulması elbette peki hem sahne önünde hem sahne arkasında o yaratım süreçlerini deneyimleyen biri olarak -seçme şansın olduğunda- yönetmenin zihnindeki o hayale nerede ortaklık etmeyi tercih edersin?

4.   Mesleğini Ankara’da yapıyor olmak sana nasıl hissettiriyor; gerek seyirci profili-ki bu noktada sanıldığı gibi tek tip bir Ankara seyircisinden bahsetmek imkansız- gerek alternatif sahneler gerek ödenekli kurumlar bakımından?

5.   Hâlihazırda ödenekli tiyatrolarda çalışan pek çok oyuncu sınırlarını aşmak için ve/veya hayallerini gerçekleştirebilmek için özel tiyatroların içinde de yer alıyor; sen de ilerde kendi tiyatronu kurmak ister misin; ki olursa nasıl bi’ ihtiyaçtan doğar senin için bu gereklilik?

6.   Gelelim son yıllarda pek çok seyirciye ulaşmanı sağlayan Dr. Jekyll ile Bay Hyde oyununa; bu oyun özelinde dönem projelerinde yer almak sosyo-kültürel anlamda ve daha pek çok açıdan gerekli olan ön hazırlık sürecinden geçmek nasıldı diye sormak isterim; karakteri keşfettiğin süreçte ne kadar özgürdün onu da merak ediyorum bi’ edebiyat uyarlamasında yazar ve yönetmenin sınırları dahilinde ne kadar kendini zorlayabiliyorsun diye sormak isterim.

7.   Her rolün oyuncunun ruhunda silinmez bi’ iz bıraktığı söylenir; peki senin şimdiye kadar can verdiğin karakterlerden –konservatuvar yılların dahil- herhangi biri hâlâ zaman zaman kendini hatırlatır mı sana?

8.   Bizim yayın adımız da olan ‘dördüncü duvar’ kavramına senin bakış açın nedir?

Kendisine bu hoş sohbet için çok teşekkür ederiz.