DDX:S4E11 Aclan Büyüktürkoğlu, Bilmeyi İsteme Arzusu, Gözün İçe Çevrilebilmiş Olması, Holden’in Külkedileri
Aclan Büyüktürkoğlu’yla Latin Dili okuduğu yıllardan konservatuvara evrilen yolculuğundan başlayarak öykü anlatmak arzusuyla ve öğrenme tutkusuyla devam ettirdiği akademik hayatına; tiyatrodan Hollywood’a -sinemaya- uzanan süreçte deneyimlediklerine dair hoş bir sohbet gerçekleştirdik.
Aclan Büyüktürkoğlu’na ilettiğimiz sorular şunlardı:
1991 yılında Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nden mezun oldunuz ve hemen ardından devlet tiyatroları bünyesinde çalışmaya başladınız; peki biraz o yıllara dönsek ve konservatuvar sıralarındaki Aclan Büyüktürkoğlu’nu hatırlasak tiyatro eğitimi aldığınız o yıllarda -sahne üstünde olmak- ya da -sahne arkasında olmak- hangisi uğrunda hayaller kuruyordunuz?
İlk görev yeriniz olan Trabzon Devlet Tiyatrosu’nun sizin için anlamını da konuşalım isterim; çünkü hâlihazırda Ankara sahnelerinde izlediğimiz pek çok kıymetli ismin yolu Trabzon’dan geçmiştir; ne hoş tesadüf ki Trabzon bölge hep başarılı oyuncuları bünyesinde barındırmıştır.
Tiyatronun yanında sinema sanatına da olan büyük ilginiz Amerika’ya gitme sebebiniz sanırım; peki yıllardır bu iki kulvarda da deneyimledikleriniz size oyunculuğa dair neleri gösterdi; sinemada da iyi oyunculuğun ön koşulu sizce tiyatro sahnesi mi?
Gelelim son dönem işlerinizden oldukça başarılı bir sahnelemeyle seyirciyle buluşan Holden’in Külkedileri’ne; oyun o kadar ilmek ilmek işlenmiş ki her saniyesiyle sesiyle, sözüyle, sözsüz derinlikleriyle, yine sizin imzanız olan müziğinin de gücüyle bir an bile seyirciyi koparmadan kendisine bağlamayı başardı. Ben bu oyun özelinde düşünsel süreçte neler yaşadığınızı çok merak ediyorum; ve biraz da sizin masa başı çalışma rutininiz nasıl bir yol izler onu konuşalım istiyorum.
Geçmişte aktif oyunculuk hayatınızla eş zamanlı sürdürdüğünüz akademik hayatınıza da birden fazla tez/bilimsel araştırma sığdırdınız; açıkçası tiyatro camiasında pek de görmediğimiz bu sanatsal olduğu kadar da bilimsel olan akademik ilginin sizdeki güdüleyicisini sormak isterim.
Tez konunuzda da belirttiğiniz ve oyunlarınızda sinema filmleriniz de yer yer vurguladığınız içsel yolculuk teması sizin için ne anlam ifade ediyor; sanırım tez çıktılarınızdan birinde oyuncunun kendine gereken içsel yolculuğun öneminden bizim eğitim politikamızdaki bu eksiklikten bahsetmiştiniz; siz yurtdışında olduğunuz süreçte bunun örneklerini nasıl deneyimlediniz?
Bizim yayın adımızda olan dördüncü duvar kavramına dair sizin bakış açınızı sormak isterim; hem bir oyuncu hem de bir yönetmen gözüyle değerlendirebilirseniz çok sevinirim.
Kendisine bu keyifli söyleşi için çok teşekkür ediyoruz.