DD:S6E1 Can Atilla, “Besteci Müziği” Yapmak ve Tiyatroda Gizli Bir Dekor: Sahne Müziği

Can Atilla’yla konservatuvarda keman sanat dalı okuduğu yıllardan başlayarak nasıl kompozitör olmak istediğine; adeta bir sosyolog gibi yıllarca gözlem ve araştırma yaptıktan sonra yarattığı o eşsiz bestelere, her birinin adeta birer rejisi olan müzik projelerine ve tiyatroda bir gizli dekor olarak nitelediği oyun müziklerinin önemine dair keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Can Atilla’ya yönelttiğimiz sorular şunlardı:

  1. Gençlik yıllarınıza gitsek ve Hacettepe konservatuvar sıralarında keman sanat dalı öğrencisiyken geleceğe dair hayallerinizi hatırlatsak neler söylersiniz?
  2. Enstrüman virtüözü olmak başlı başına bir öğrenme disiplininin sonucu elbette; fakat besteci müziği yapmak, ona ruh katmak bambaşka olsa gerek; o yaratıcılık sürecini siz nasıl tanımlarsınız, öğretilebilir bir meziyet mi sizce?
  3. Müzik eğitiminizin besteciliğe evrilmesi, söyleyecek sözünüz olduğunun en açık göstergesi; peki Can Atilla’yı harekete geçiren -duyurulması ya da her daim hatırlatılması gereken- meseleler neler?
  4. Her daim özgünlüğünü koruyan eserlerinizle yıllardır tarihi, kültürü ve pek çok hikâyeyi müziğin evrenselliğiyle anlatıyorsunuz; insana dair her şeyi içine alan “tiyatro” kapsamında da bunu oyun müziklerinizle gösterdiniz, göstermektesiniz. Tam bu noktada tiyatronun o kolektif yapısı içerisinde oyun sahneleme sürecinde müziğin yerini konuşalım isterim; o hikâyelerin ve/veya karakterlerin müziklerinin bestelenme süreci nasıl gerçekleşiyor, metnin içselleştirilme yolculuğundan başlayarak konuşabiliriz belki.
  5. Naçizane 15 yıllık tiyatro izleyiciliğimde, sizin adınızı oyun afişlerinde görmek ayrı bir heyecan ve beklenti katar oyuna benim açımdan; peki sizin tiyatrodaki tüm bu katkılarınızı düşünerek -ki hiç azımsanmayacak kadar oyun müziğine imza attınız yalnızca devlet tiyatroları arşivinde (1995 yılından günümüze) 138 oyun için beste yaptığınız yazıyor- gerek bestelenme süreciyle gerek dinleyenlerdeki hissiyatıyla en unutulmaz dediğiniz, sizde yeri ayrı olan bir oyun ve oyun müziği var mıdır bu külliyatta merak ediyorum?
  6. Söyleşilerinizden birinde “Gerçek müzik soyuttur.” demiştiniz bunu biraz açabilir misiniz?
  7. Sizin deyiminizle “Müzik de oyunun görünmeyen bir kahramanı ve oyuncunun ses tonunu dahi etkiliyor.” peki bestelenen eser prömiyere kadar ilk hâlini koruyor mu yoksa prova süreçlerinde beste üzerinde birtakım değişiklikler yapıyor musunuz diye sormak isterim.
  8. Sahneyle seyirciyi/dinleyiciyi ayırdığı düşünülen o hayalî perdeye -bizim de yayın adımız olan dördüncü duvar kavramına- dair sizin bakış açınız nedir?

Can Atilla’ya bu hoş sohbet için çok teşekkür ederiz.

Keyifli dinlemeler

14 Ekim 2023 | tiyatro.co