, Potrait, 2011, Credit: Johan Persson/

Royal Court Tiyatrosu & Oyun Yazarlığı: Rachel De-Lahay

Royal Court bitmek tükenmek bilmeyen bir enerji ve adanmışlıkla yeni yazarlar için hep bir alan yaratmış ve 60 yılı aşkın süredir çığır açan oyunların prömiyerini yapmakla kalmayıp seçkin oyun yazarlarının kariyerlerine katkıda bulunmuştur.

Oyun yazarlığıyla ilgili bu seride, Royal Court bünyesinde Oyun Yazarlığı Atölyesinde yer almış ya da atölye yönetmiş oyun yazarlarının yazma temrinlerine yer verilecektir. Bu yazarlar Emma Dennis-Edwards, Miriam Battye, Leo Butler, Jasmine Lee-Jones, Rachel De-lahay, Sabrina Mahfouz, Somalia Seaton, Stef Smith ve Rory Mullarkey gibi isimlerden oluşuyor. Yararlı olması dileğiyle.

RACHEL DE-LAHAY

Rachel De-lahay ilk oyunu The Westbridge ile 2012 Writers Guild of America Ödüllerinde En İyi Oyun ödülünü kazanmış, 2010 Alfred Fagon Ödüllerinde ise birinciliği Roy Williams ile paylaşmıştır. Rachel’ın ikinci oyunu Routes 2013’te Jerwood Upstairs Tiyatrosunda sahnelenmiş, Charles Wintour Gelecek Vadeden Oyun Yazarı ödülüne layık görülmüştür.

Televizyonda ise farklı kanallar için yazarlık yapmıştır. Bunlardan bazıları: Amazon için The Feed, Channel 4 için Kiri, The Forge, BBC için Noughts+ ve Nextflix’e The Eddy.

Kendisi My White Best Friend (and Other Letters Left Unsaid) festivalinin ortak küratörlerindendir.

YAZMA TEMRİNİ

Aldığım en iyi tavsiye -tabii ki böyle bir lüksünüz varsa- tek seferde bir şeye odaklanmak. Böylelikle başka projeler için aklınıza gelen fikirlerle uğraşmak durumunda kalmazsınız. Yazarken aklınıza gelen her muazzam fikri, olasılığı muhtemelen hâlihazırdaki metninize -yarattığınız dünyaya- sığdırmaya çalışırsınız. Fakat ertesi gün, taze fikirleri olan yenilenmiş bir kişi olarak güne başlayacaksınız. Elinizden geldiğince hiçbir şeyi biriktirmekle uğraşmayın. Sürece güvenin. Zaten yola devam ettiğinizde her şeyi en baştan yapabileceksiniz. Her şey ters giderse bile, elinizde harika ve incelikli bir şekilde oluşturduğunuz metin güveninizi artıracaktır.

Kıymete değer bir başka öneri ise metin gittikçe zorlaştığında ve bunaltıcı bir hâl aldığında öncelikle sizi heyecanlandıran sahneleri yazmanız olacaktır. Mesela planlanmış bir yüzleşmeyi ya da hazin bir sonu yazmak gibi… Zevk aldığınız noktaya tekrar dönmek metnin geri kalanını yazmak için özgüveninizi geri getirecektir.

Hiçbir plan olmadığında ya da önümde bomboş bir sayfa varsa yazmamı sağlayan şey ilk olarak durumları yaratmak olur. Kuralları, içinde oynayabileceğim sınırları bilmeyi severim. Her zaman şu üç örneği deneyip, kronometreyi de beş dakikaya ayarlayıp yazmaya başlarım.

  • A (Nebati) kişisi bir odadır. B kişisi (Çiftçi) girer.                                     A ayaktadır… YAZ


  • A (Mehmet) ve B (Cengiz) oturmaktadır.                                                                  A güler, B sessizdir. A gülmeyi keser… YAZ


  • A (Ekrem) ve B, (Gazeteci) C (Polis) kişisini bulmak için bir odaya girerler. C ayağa kalkar. B gitmeye yeltenir. A onları durdurur… YAZ

Kaynak:  https://royalcourttheatre.com/playwriting/writing-exercises/rachel-de-lahays-writing-exercise/

Çeviren: Engin Sefer Dülger