Dijital Dönemde Tiyatro Anlatıcısı Olmak

Sanırım birçok kez anlattığım tiyatro.co‘nun hikâyesini bu yazıda tekrar etmeyeceğim. Ancak bu yazının konusu olan “Dijital Dönemde Tiyatro Anlatıcısı Olmak” bahsinin önemli olduğunu biliyor ve bunu yaptığımız 5 yılın geride kalmasını önemsiyorum.

Tiyatro, geçmiş ve günümüz arasındaki güçlü bağlardan biri ve üzerinde zamanın izleri var. Zor günler yaşadı ancak hep bir adım öne gitmesini bildi. Çok uzak olmayan bir tarihte, örneğin 2001 ekonomik krizinde birazdan alıntı yapacağım programda oldukça karamsar bir tablo çizilmişti.

Yıl 2001, 32. Gün programında şöyle diyordu Mehmet Ali Birand:

“Sevgili seyirciler. Önce bizlerin duyarsızlığı, sonra yöneticilerin kayıtsızlığı derken üstüne bir de ekonomik kriz eklenince Türk tiyatrosu resmen komaya girdi. Son 4 yıldır tam 25 tiyatro perdelerini kapatmak zorunda kaldı. Kapanan her tiyatro aslında Türkiye’nin kültür zenginliğinden bir parça eksiltiyor…” *

2001 yılından 18 yıl sonra 11 Mart 2019’da Türkiye’de ilk covid-19 vakası açıklandı. Bu günün iki gün sonrasında Tatbikat Sahnesi’nde Cehennem oyununa gitmiştim. O gün çok anlayamadığım ancak sonrasındaki 2 yıllık süreçte tiyatroları 2001 yılından çok daha büyük ölçüde sarsacak olan çaresizlik dönemine girilmişti. Öyle ki tiyatroya gidememek 2001 yılında olduğu gibi sadece ekonomik kıstaslara dayanmıyor, sağlık ve endişe ile birleşen bir korku alanında kalıyordu.

32. Gün programında bahsedilen “Son 4 yılda 25 tiyatro perdelerini kapatmak zorunda kaldı.” cümlesinden daha ağır bir biçimde ve belki de sayısını bilemediğimiz onlarca tiyatro covid-19 döneminde kapandıklarını duyurmak zorunda kaldılar. Günü kurtarmaya çalışan tiyatrolar bir bir kapanırken şanslı olanlarsa salonlarında salgın döneminin biteceği an için yeni oyun hazırlıklarına başladılar.

Şimdi biraz geçmişe gidelim.

tiyatro.co‘nun nefes almaya başladığı dönemde tiyatro odağında işler hızlanmaya başlamıştı. Farklı tonlarda ve özellikle dijitalde yeni işler hayat buluyordu. Örneğin tiyatrolar.com.tr Türkiye’de tiyatronun imdb’si olma yolunda adımlar atıyor ve tiyatro oyunlarının değerlendirilmesi/listelenmesi üzerinde çalışıyordu. Biz benzer zamanlarda Ankara’da yer alan oyunların eleştiri içerikleri üzerinde çalışıyorduk. Sonraki dönemde tanışacağım Kübra Tıraş o dönemde tiyatro101.com‘da tiyatro bloğu tutuyordu.

Belki başka zamanlara kaçış olan tiyatro anlatma işi bizler için keyifli olsa da aslında bir gerekliliği ortaya koyuyordu. Görüleni anlatma ve insanların kendi aynalarını paylaşması gibi bir eylemdi bu. Tiyatronun hikâyesini anlatma işi eski dönemleri kapsayan ancak dijital dönemin sunduğu imkânlarla kolaylaşan ve herkesin içine girebileceği bir alan olmuştu. Öyle ki tiyatro.co henüz ilk aylarında iken İzmir’den İbrahim Topal’ın ekibe dahil oluşu ile başka bir yazı dünyasına dahil olmuştu. Bu zenginlik süreç içinde devamlılık gösterdi ve 20’den fazla yazarla birbirinden farklı açılardan tiyatronun hikâyesini tiyatro.co‘da buluşturabildik.

Tiyatro anlatımı güçlenerek ilerlerken pandemi dönemine girdik ve ekonomi literatüründe olan “ani duruş” sanırım tiyatro için gerçekleşti. Tiyatroların devam edip etmemesi konusunda eleştirilerin olduğu başlangıç anında herkesin kabul ettiği bir biçimde tüm tiyatrolar durdu ve ani duruş adı gibi bir an içinde gerçekleşti. Bu durum göz açıp kapayıncaya kadar olsa da ne ile karşılaştığımızı anlamamız 1 ila 1,5 yıllık bir süre aldı. İnsanlara temas edemez olduğumuz bir zamana girerken tiyatroda nefes nefese olmak ne yazık ki ürkütücü bir hâl aldı. Bu dönem içinde tiyatro ve kültürel etkinlikler ilk feda edilenlerdi, birçoğumuz pandemi dönemi içinde tiyatro takibini bıraktı. Hatta ben bir dönem tiyatro hâlâ devam ediyor mu diye baktığımda (saat 17 sularında sokağa çıkma yasağı olan bir dönemde) Ankara Bambu Tiyatro’da bir oyun temsilinin olmasına oldukça şaşırmıştım. **

2018’de başladığımız Dördüncü Duvar en yoğun sezonunu (2019/2020) yaşıyorken ani duruş sonrası erken bir mola aldık ve sezonu tamamlamak istedik. Sonrasında pandeminin yaz aylarında biteceği safsatası ve bizim de ne olacağını kestiremediğimiz 1-1,5 yıllık dönemde tiyatro konuşma iştahını kaybeden ve yaşam savaşı veren tiyatrocuların bu dönemde ne yaşadıklarını takip etmeye ve onlara bu dönemi sormaya çalıştık. 2019 Mart ayı sonrası yayımlanan birçok Dördüncü Duvar yayınında bu sorulara eşlik edebilirsiniz.

Dijital Dönemde Tiyatro Anlatıcısı Olmak aslında tiyatro.co‘nun ilk yılında kendini bulduğu ve motto edindiği “Tiyatronun hikâyesini anlatır.” sözü ile birlikte düşünülebilir. Biz küçük bir grup içinde tiyatronun anlatılması ve daha görünür olması gerektiğini düşünerek başladığımız bu yolculukta aynı değeri paylaşan ve kendi değerini yaratarak bu alanda içerik üreten kişilerle çokça karşılaştık. Bu anlatım anlamlı ve değerli olduğu için yol almaya devam ettik ve onlarca hikâyeyi tiyatro.co aracılığıyla paylaşmanın mutluluğu içindeyiz.

Bugün 5 yılı geride bıraktığımız tiyatro.co‘da farklı türden birçok içerikle tiyatronun hikâyesine bir parça da olsa ayna tutabildiğimizi düşünüyorum. tiyatro.co çekirdek ekibi, destek olan yazarlarımız ve okuyucularımızla anlatılmaya değer hikâyeleri paylaşma şansı bulduk.

Bugün tiyatro.co 5 yaşında ve anlatacak çok hikâye var.

Başka hikâyelerde görüşmek üzere.

*Tiyatroların En Kritik Yılı 2001 – 32. Gün

** Dördüncü Duvar