Sahne Deneyimi Serisi No.1 Bilkent Üniversitesi

Yazıya giriş yapmadan önce kısaca bu seride neler olacağından bahsetmek istiyorum.

Geçtiğimiz dönemlerde hayalini kurduğum ancak bir türlü başlayamadığım bir şeydi sahne deneyimini aktarmak. Gittiğim sahneler üzerine bir şeyler yazmak, iyi/kötü deneyimlerimi paylaşmak istiyordum. Neyse ki bu sezon ilk adımı atarak her ay bir sahne hakkında yazmaya karar verdim ve buradayız.

Deneyimlemediğin kaç sahne var bilmiyorum ama birçoğumuza yabancı bir sahne olduğunu düşündüğüm için Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakülte binasında yer alan Ana Sahne ile yola koyulmak istedim. Aslında bu bina içerisinde bir konser salonu, bir tiyatro salonu ve bir de oda tiyatrosu yer alıyor. Tiyatro oyunları için kullanılan Ana Sahne seyir deneyimi açısından çok keyifli bir deneyim sunuyor hatta belli açılardan eşsiz. İrfan Şahinbaş Sahnesi’ndeki tribünü hayal edip onu ferah bir salon rahatlığı ile birleştirdiğinde burada oluyorsun, öyle güzel.

Sahne ince, uzun bir alanda ve etrafını 3 koldan saran seyirci alanı ile oldukça geniş bir alanda. Seyirci kapasitesi olarak çok büyük olmasa da 200 civarında koltuğun olduğunu tahmin ediyorum, yani küçük bir sahne de değil. Bu sahnede farklı koltuklar arasında deneyimin çok hızlı değişebileceğini düşünmek gerekir. Görüş açıları, oyuncunun sahneyi kullanışı hatta eriyen bir mumum gölgesi bile her koltuğa başla yansıyacaktır. Eriyen bir mum demişken, bu sahnede seyrettiğim Le Prenom’u yazmıştım ilgili yazı hemen şurada.

En iyi koltuk hangisi diye sorsak tek bir koltuk ya da bir sırayı işaret edemem ama yatay sıraların sahneye birleşen uç kısımlarını çok tavsiye etmeyebilirim. Bence bu sahnede yatay sıralar ve sahneyi karşısına alan tribün oldukça keyifli. Her iki tarafta da farklı oyunlar seyrettim ve hiç mutsuz ayrılmadım.

Sahnede Bilkent Üniversitesi’nin oyunları sahneleniyor, pek şaşırtıcı değil! Ancak buna bir istisna geldi ve yine Bilkent Tiyatro Bölümü mezunlarının kurduğu Bilkent Uluslararası Laboratuvar Tiyatrosu, kısaca BİLT, tarafından sahneye konan eserler de bu sahnede yer alıyor. Ayrıca okuma tiyatrosu ve seyircili provalar da sahnede olan aktivitelerden. Elbette unutmadan bir şeyi daha eklemek lazım. Bilkent Uluslararası Tiyatro Günleri kapsamında birçok ülkeden gelen tiyatro bölümü öğrencilerinin sergilediği eserlere de burada eşlik etmek mümkün.

Bilkent Uluslararası Tiyatro Günleri – http://web3.bilkent.edu.tr/theatre/festival-info/

Arsız bir seyirci olarak bu sahnede profesyonel tiyatroların eserlerini de görmek isterdim ancak okul sahnesinin okul sahnesi olarak kalması her zaman güzeldir.

Bu sahneye yolda yürürken rastlayamadığımız için -en azından Bilkent’li değilsen- bir sebep yaratman gerekiyor. Bunun için de biraz takip etmekte fayda var. Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nün çeşitli sayfaları var ve oyunlar hakkında bilgi paylaşıyorlar. Tek bir yerde her şeyi bulayım dersen bir alt satıra internet sitelerini bırakıyorum.

http://web3.bilkent.edu.tr/theatre/

Etkinlik bazlı plan yapan biriysen bilet satış sitesi üzerinden etkinlikleri takip etmekte fayda var. Bilkent’te yer alan tüm etkinlikler için bir bilet satış sitesi var ve hemen alt satıra linki ekliyorum.

https://bilet.bilkent.edu.tr/

Buradan birkaç kez bilet almıştım, çok sade ve kolay bir site. Bilet iadesi vb. konularda bir deneyimim yok ancak alıp gitmek için gayet yeterli.

Nasıl gidilir?

Bilkent’e gitmek için birçok yöntem var, ben çoğunlukla araç ya da taksi ile gittim. Taksi için Bilkent Metro durağından binebilir ya da kendi aracınla doğrudan Bilkent’e giriş yapabilirsin. Otobüs ile gitme konusunu tecrübem yok ancak yine Bilkent Metro durağının yanında bulunan otobüs durağından 175 ya da 176 no.lu otobüse binerek Bilkent’e gidebilir oradan da biraz yürüyerek sahneye ulaşabilirsin.  

Oyun Öncesi

Oyun öncesi eğer yeterli vakti yaratabilirsen Bilkent MSSF’de yer alan Mozart Cafe’ye uğrayabilirsin. Bu bina içinde başka bir opsiyonun olmayacak, belki bir şeyler atıştırmak için iyi bir tercih olabilir, ben pek denemediğim için bilmiyorum ama okul kantini olarak keyifli görünüyor.

Oyunu beklerken MSSF binasının güzelliğine de kendini bırakabilirsin. Çok hoş bir yapı ve insanın orada öğrenci olası geliyor. Burada en çok müzik tınılarına rastlamak hoşuma gidiyor. Ankara’da değilmişim gibi hissettiğim birkaç yerden biri burası.

Oyun Sonrası

Oyun sonrası yapacak pek de bir şey yok ve dönüş için yine taksi kullanmak mümkün. Güvenlik personeli oldukça güler yüzlü ve taksi konusunda durakla irtibat kurarak yardımcı olabiliyorlar. Kendi aracınla döneceksen yolu biliyorsun ve toplu taşıma için zamandan haberdar olmakta fayda var.

Ekstra

Oda Sahnesi’nden hiç bahsetmedim. Bu sahnede Uluslararası Tiyatro Günleri kapsamında İran’dan gelen bir ekibi seyretmiştim. Bu sahne Ana Sahne’ye oranla küçük ve seyirci bölümü tribün yapısında. Seyir deneyimi açısından Ankara’da birçok örneğe benzeyecektir diye tahmin ediyorum ancak yeterli bir sahne.

Şimdilik bu kadar, yine aklıma gelen olursa ekleme yaparım.

Sen de yorumlarda bu sahne ile ilgili aklına takılanları iletebilir ya da kendi deneyimini paylaşabilirsin.

Bir sonraki sahnede görüşmek üzere.